İstanbul Kafası (!)

İstanbul kafası diye bir şey var, insanları daha duygusuz, daha acımasız, daha sabırsız.. 

Bir de Ankara kafası var, hani siz İstanbulluların kaba bulduğu, denizsiz boğulmuyor musunuz tarzı küçümsemelerle dolu.. 

Oysa bilmezler ki biz Ankaralılar daha içteniz, daha sıcakkanlı hatta daha duygusal.. 

İstanbul'un hızına karşı, Ankara'nın sabrı, İstanbul'un samimiyetsizliğine karşı Ankara'nın bağı..

Çıkarına Bak

Öyle bir hal almış ki hayat, ne dersen de, herkes kendi çıkarına bakıyor. 

Yok mu insanlık, dostluk kavramı bilinmez ancak ne yazık ki vakit geçiyor. 

Birbirimize daha fazla muhtaç kaldığımız bu günlerde, ne kötü değil mi bu tür hareketler.

Bir insan düşünün, kendi çıkarları dışında doğrusu olmayan, sevdası günlük...

İşi bittiğinde bir "teşekkür" bile etmeyen, lafa geldi mi de yangında kül bırakmayan!..

Bir insan düşünün, hayata sadece bir "unvan" gözüyle bakan, o hedef doğrultusunda kılı kırk yaran!..

Hoşçakal lafını bilmeyen, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyen!..

Kimi insan umursamaz birçok şeyi,

Vardır bir düzeni, kırmaz zinciri

Ancak önemlidir karakter meselesi,

Her insanda bulunmaz, önemsemez bu tür şeyleri.