18 Nisan 2012 Çarşamba

Gelecek Kaygısı




Hani dersin bazen.. 
Hani seviyorduk, hani aileydik, hani arkadaş, hani dosttuk.... 
Belki telaffuzu kolay ancak ya içinden geçenler? 
Çok mu kolay vazgeçiyoruz, çok mu basit herşey?

Hayat mı zor, neden bunca eziyet? 
Herkes koşturuyor, acil olan ne?
Hayatta kalma savaşı diyorlar, peki hem hayat hem savaş.
Nasıl bir kavram bu?
Kim galip gelecek ve yine mi güçlü olan kazanacak?

Umutsuzluk önde gider genelde..
Yada umutsuzluğa kapılırsın, sebepsiz!
Şükretmek, gülmek, eğlenmek varken -> umutsuzluk neden?
Kim bizi bu hale getirdi, neden karamsarlık diz boyu?

Yine kaldık başbaşa,
Oku hepsini, sıkılma..
Sabretmek en iyisi,
Güzel günler yakında!


İçimden geldi, YAZDIM....!


2 Nisan 2012 Pazartesi

Boşalt İçini



Hep bi' durgunluk, sebepsiz ve yalnız. Hak eden var mı? Aslında çok ancak neden dağılım kötü? Adil değil... Şükretmek lazım yine de, en azından sorgulamadan, sessizce. Sonuç; abartmadan karamsar olmaya devam!

Dökmek lazım etekteki taşları... Kime? Nasıl? Dinleyen çıkar mı? Elbet duyan olur, bırak dinlemesinler...

Kafa karışık, karamsarlık; illaki... Sadece yazasım geldi, şahsi değil...

Severek unutmak olur iş mi? Bilerek uçuruma önden atlanır mı ki? Kaybettiğinin yerine ne koysan dolmaz, boş bırakacaksın yerini, hep bomboş.

Şükretmek bu kadar zor olmamalı... Her anlamda konuşuyorum..

ARTIK YAZIYORUM, İÇİMDE PATLAYAMAZSIN...... 

Kalın sağlıcakla!..