7 Kasım 2011 Pazartesi

İncir Reçeli



Bu sefer yazımda kısaca bir filmden bahsedeceğim, sonrasında ise kendi duygularımı ve eminim herkesin yaşadığı hisleri paylaşacağım.. Filmin ismi, İncir Reçeli.. 11 Şubat 2011 tarihinde vizyona girmiş, konusu romantik - dram.. Ancak ben bu filmi Eylül 2011'de izledim..

Filmin ilk başlarında basit bir film gibi geldi, tanıdık isimler yoktu.. Bütçesinin fazla olduğunu düşünmüyorum, hatta çekimler, sahneler profesyonelce çekilmemişti.. Ama herkesin övüp, dilinden düşürmediği bu filmi izlemeyi kafama koymuştum..

Türk filmlerinin çoğunda tercih edildiği gibi, bu filmde de dram ve romantizm konuları içeriyordu.. Birbirini tanımayan 2 kişi, şans eseri tanışıyor.. Kısa süren bir arkadaşlık ve ardından meydana gelen sorunlar, ilişkiyi kurtarma çabaları ve en sonunda terkediliş.. Ancak bu filmde farklı olan şey, önemli bir sağlık konusunu işlemiş olması.. HIV pozitif, yani halk ağızıyla AIDS..

Burada oturup yarım saat filmin konusunu anlatmayacağım, ancak izlerken çoğumuzun hissettiği duygusallığı bir nevi açığa vurmak benim amacım..

Ben bu filmi sıkıntılı bir günler geçirdiğim zaman izlemiştim, hatta itiraf etmek gerekirse, bu filmi izledikten sonra kendime blog açmaya karar vermiştim..

Birçok kişinin hayatında yaşamış olduğu fırtınalı ilişkiler vardır.. Uğruna göz yaşı döktüğümüz, ailemiz ve dostlarımızla tartıştığımız kişiler olmuştur.. Herşey mükemmel derken, aniden tepe taklak olan ilişkiler yaşadığımızı iyi kötü tahmin ediyorum.. Ama belkide bunlar olmalı, her hatadan bir ders çıkarmak lazım.. Ancak tabii yanlış anlaşılmasın, yaşanılan hiçbir ilişkiye 'hata' gözüyle bakmamalıyız..

İllaki pişmanlıklarımız, 'keşke' dediğimiz zamanlar olmuştur ama bunlarda hayatın gerçeği.. Şimdi durup, geçmişe baktığımızda nekadar zor zamanlar geçirsek bile, yüzümüzde tebessüm oluşmasıdır önemli olan..

Bu film belkide uç noktada bir konuyu işlemiş, ancak eminim hayatında aşk acısı veya bunun gibi sıkıntılı dönemler yaşamış birçok kişi vardır.. Ve bu filmide herkes kendi hayatından bir pay çıkarmıştır..

Dün, yani 6 Kasım 2011 tarihinde, Kanal D'de İncir Reçeli vardı.. Hepsine yetişemesem bile, son 30 dakikasını tekrar izleme fırsatım oldu.. Şuan hayatımda birçok şey yolunda iken bile, gözlerimin dolduğu sahneler oldu yine..

Bir önceki yazımda bahsetmiştim, bazen insan tek başına oturmalı, eskiyi veya ileriyi düşünmeli, hatta gerekiyorsa ağlamalı.. Hergün içimize okadar çok şey atıyoruz ki, rahatlamak için bu tür yollar seçmeliyiz..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder